“Work and travel diye bir şey varmış”larla başlayıp “gidemeyiz kızım”larla devam eden ve “seneye yeniden görüşürüz New York? ile biten muhteşem Amerika macerası… Evet, upuzun binaların arasında, kimsenin anlamadığı bir dilde “macera dolu Amerika” diye bağırmanın tadını burada hiçbir yer vermeyecek.  Başta yaşadığımız kısa süreli bir ” acaba olur mu yapabilir miyiz ” sürecinden sonra her şey kesinleşmiş Amerika maceramızın ilk adımlarını atmıştık. Kayıtlar yapıldı , ingilizce mülakatlar , iş seçimleri , işverenle görüşme, vize görüşmesi derken 8 ayın nasıl geçtiğini anlamadan uçakta bulduk kendimizi . Biz Orange Beach adında çok tatlı bir sahil şehrinde housekeeper olarak çalıştık.  Başlarda yemeğini bile almaya çekindiğimiz bu koca ülkede her renkten arkadaş edindik. Okyanusa 4 dk mesafede oturmanın tadını çıkardık, yeni deneyimler edindik, daha önce sadece filmlerde görme şansımızın olduğu yerlerde bulunduk, alışveriş yaptık, alışveriş yaptık ve  yine paramız bitene kadar alışveriş yaptık.

Tabi ki her şey mükemmel geçmedi, en yakın iki arkadaş olarak gitmemize rağmen sıkıntılarımız oldu ama en önemlisi sorunlarla başa çıkmayı, kendi ayaklarımızın üstünde durmayı öğrendik. Şimdi geriye dönüp baktığımızda yaşadığımız sıkıntılardan çok bu maceranın hayatımızı nasıl renklendirdiğini, biz bile farkında olmadan bizi birbirimize daha da yakınlaştırdığını görüyoruz ve tekrar gitmenin planlarını yapıyoruz. Sekiz insan bir arada nasıl olur derken, her birini gözyaşlarıyla uğurladığımız sıcacık evimizden tutun da; saatlerce temizlik yaptığımız otelimize kadar her yerini özlüyoruz. Size de önerimiz karşılaşabileceğiniz ufak sorunlar karşısında daha pozitif olup orada geçirdiğiniz belki de bir daha hiçbir zaman yaşayamayacağınız her anın tadını çıkarmanız.  Çünkü geri döndüğünüzde aklınızda kalan tek şey bunlar oluyor.  2 haftalık travel sürecinde yaşadığımız tatlı heyecan  yerini Türkiye uçağımızın kalkışındaki buruk vedaya bıraktı, Amerika’yla uzun süre ayrı kalacak olmaya. Gitmeden önce, şarkımızı orada beraber dinleyeceğimiz anın hayalini kurardık. Dinledik ve hepsinin sonunda “başardık!” dedik. Hayalimiz, hayalimizin gerçekleştiği, hayatımızın en güzel dört ayı. Bu süreçte bize her zaman yardımcı olan, gittikten sonra bile her sıkıntımıza çözüm bulmaya çalışan , “kızlar mükemmel bir iş buldum! Cok guzel bir sahil şehri , saatlik ucret 11 dolar ” lariyla bizi heyecanlandıran,  danışmandan çok bize abi olan Metin Arslan ‘ a çok teşekkür ediyoruz. Armada Grandee?ye bize böylesi bir yaz yaşattığı için teşekkür ederiz!

 

Hümeyra Göbül ? Kevser Tokat
Work and Travel 2014